2 Haziran 2012 Cumartesi

SIRA KEMAH'A GELDİ FARKINDA MISINIZ ?












HES’ler Her Yerde !
SIRA KEMAH’A GELDİ
FARKINDA MISINIZ ?

Türkiye’de 2000’e yaklaşan HES projeleri kapsamında Kemah’ı ve çevresini derinden etkileyecek iki HES’in çalışmaları devam ediyor.

Bu HES barajlarından biri Acemoğlu Kanyonu'na, diğeri ise Eriç tren istasyonuna yaklaşık 3 kilometre uzaklıkta yapılacak olup; bu baraj Kemah'ın tren yolunun altında kalan bir çok mahallesini de içine alacaktır.



Bununla birlikte iki baraj'ın kapsama alanı içinde kalacak olan bir çok köy, yerleşim alanı ve araziyle birlikte; Karayolu ve Demiryolu güzergahları da başka bölgelere kaydırılacaktır.

HES’lerin doğaya, doğal yaşam alanlarına, ekolojik dengeye; tarihi, sosyal ve kültürel değerlere verdiği geri dönüşümsüz zararların, yapacağı faydayla kıyaslanmayacak ölçekte olduğu bir iklimde; Kemah gibi eşsiz bir doğaya, binlerce yıllık tarihe ve kültüre sahip bir yerleşim alanının karşılaşacağı dramatik tabloyu, yaşanan örneklere bakınca tasavvur etmek pek zor olmasa gerek.


Ancak, bu güne kadar ne Halk’tan ne de Kemah’ın Sivil Toplum Kuruluşlarından konunun kamuoyuna maledilmesi husunda kayda değer bir çaba görülmemiştir.

Oysa ki; yaşananlardan da görülmüştür ki, anlatılan ve yapılacağı söylenen bir çok şey kağıt üzerinde kalmakta, dozerler çalışmaya, dinamitler patlamaya başlayınca artık çok geç kalınmış olunmakta ve yapacak fazla birşey kalmamaktadır.

Artık bundan sonra ne özgür akacak bir Fırat (Karasu), ne de baraj yatağında kalacağı için gidecek bir köy ve mahalle olacaktır. Yapılan HES'ler ile birlikte suyun kullanım hakkı da artık olmayacağı için, köylü parasıyla suyu satın alacaktır. Sıra Fırat’a (Karasu’ya) uzak köylere de gelecektir. Bir gün onların dereleri içinde “bizim suyumuzu kullanmayın” denilecektir. Ve derelerin içindeki su, borular içinde barajlara taşınacaktır !

Binlerce soru ve sorun içinde yaşamın kaynağı ve en temel hak olan olan Su’dan kısaca bahsettik; ya diğerleri !


Kemah’ın doğasıyla, ekolojik ve sosyolojik dengesiyle, kültürel ve ekonomik değerleriyle büyük bir kırılma yaşayacağı bu tarihi dönemeçte; tüm Kemah’lıları kamuoyunun bilinçlenmesi husundaki çabalara katkı vermeye çağırıyor; Sivil Toplum Kuruluşlarını özellikle de Dernekleri göreve davet ediyoruz.
Bu bizim, bütün renkleriyle o eşsiz doğamıza, tarihimize ve kültürümüze, atalarımıza ve en önemlisi gelecek nesillere karşı en büyük vicdani ve insanlık görevimizdir.

Abdullah Bozdemir
Kemahkalesi.com


Konuyla ilgili duyarlı hemşehrimiz Eser Kahraman’ın kaleme aldığı kapsamlı inceleme ve değerlendirme yazısını aşağıda sizlerle paylaşıyor, kendisine teşekkür ediyoruz.



HEM KEMAHTA HEMDE GURBETTE YAŞAYAN SEVGİLİ KEMAHLILAR
Bilmiyorum haberiniz var mı? Kemah eriç sınırları içerisinde, ayrıca KEMAH Acemoğlu kanyonunda HES (hidroelektrik enerji santrali) yapılması gündemde.Bu konuda Kemah için düşünelim istedik.İlçemize bu barajların getirisi ve götürüsü ne şekilde olabilir. Kemah'ı seven ve gönül veren her bireyin bu konuda söyleyeceği,yapabileceği birşeyler olmalı diye düşünmekteyiz.

Şahsi olarak fikirlerimi beyan etmek istiyorum,elbette barajın olumlu yönde getirileri olacağını savunan arkadaşlarınmız olacaktır, fakat benim bu konudaki çıkarımlarım daha çok makro bayutta ve zamana yaygın bir süreci öngörmekte,kısa vadede özel eleştirileri içermektedir.
Barajı devlet yapmıyor. Bu altı çizilmesi gereken bir gerçek.halkımız ve insanlar özelleştirme kavramını daha tam olarak kavrayamadılar. Barajı ihaleye giren bir x şirketi yapacak demek yeterli olacaktır. Şirket barajı yapacak, tamamladıktan sonra elektrik üretimine geçecek. Ürettiği elektriği dağıtım şirketleri aracılığıyla tekrar pazara ulaştıracak,böylelikle yatırımını hayata geçirmiş olacaktır. 49 yıl boyunca barajı kullanıp daha sonra devlete teslim edecek, zaten bir barajın ortalama ömrüde bu kadar. Aslında asıl ilgilenilmesi gereken konu bu beton yığınlarının doğaya bırakılması olacakken. Bunu duyarsızlık nedeniyle 3. planda tutarak. İnsanları daha fazla ilgilendirecek konulara yönelmek icap etti. Farklı enerji kaynakları kullanımını (mesela rüzgar, güneş) gündeme getirmenin bu aşamada gereği olduğunu sanmıyorum. Çünki bunu konuşacak aşamada bile olmadığımız aşikardır.
Barajın veya bu barajların ilçemize etkisi ne yönde olacak. Aslında asıl sorgulamamız gereken olgu da bu değil mi? Yani şirketler ne kadar geleceklerini düşünüyorlarsa, bürokrası ne kadar geleceğini düşünüyorsa, Kemah'ın geleceğini ve yaşayan halkın geleceğini yine kendisi düşünmelidir. Bu konuda dinlemek, merak etmek ve suskun kalmak, bireysel çıkarlarını düşünerek hareket etmek yerine; aktif olmak, saf bilgiye ulaşmak için çaba harcamak, hakkını savunmak, kişisel menfaatlerin yerine kollektif menfaat anlayışını benimsemek gerekmekte. Kemah'a faydası olacak bir gelişme, Kemah'ta yaşayan yaşamayan herkesi etkileyeceği gibi, olumsuz bir gelişmede aynı şekilde etki oluşturacaktır.
Barajlar diyorum çünki iki adet baraj yapılması gündemde şu anda. Birincisi Eriç barajı Kemah merkez yerleşkesini etkileyecek olan birinci barajımız. Bu baraj havzası ilçe merkezinin şu an için üç mahallesini etkileyecektir. Bu mahalleler Beklimçay (çukurbeklim) mahalles​i, Gögüsbağı mahallesi, Cirgişin mahallesi olarak bilinmekte.
Aslında bu konuda yoğun bir şekilde bir bilgi kirliliği var. Kaynaklardan tam olarak bilgi alınamıyor. Benim öngörüm bilgi verilmiyor, çünki barajın etkileri çok büyük olacak. Hesaplamalarımıza göre bu üç mahallede aktif olarak ikamet eden aile sayısı 90 civarında (hem kira hem yerleşik aile) bu durumda baraj havzası içerisnde kalacak yerleşim yerleri, tarım alanları, ayrıca suyun tam olarak içine almayacağı fakat etkisinin dokunacağı kıyı etkisi göz önüne alındığında yerleşim olanaklerı bakımından daralan bir alan karşımıza çıkıyor. Bu durumda müstakil yaşam tarzını benimseryen aileler tekrar aynı şertlarda yaşamak isteyecekler fakat buna ilçe merkezinin yerleşim şartları müsade etmeyecektir. Bunun el önemli sonucu doğunun büyük sorunu göç. Göç başlayacak ve insanlar ilçeden gitmek isteyeceklerdir. Ayrıca ailelerin sahip oldukları arazi ve meskenler miras yoluyla bölündüğü için kendilerine düşecekleri pay çok az miktarda olacağından aynı koşullarda bir bina yapamayacaklar aynı büyüklükte bir eve sahip olamayacaklardır. Görüldüğü gibi etkiler dalga dalga yayılıyor. Kemah'a gelen herkesin şikayet ettiği konu nüfusun azlığıdır. Böylelikle nüfusumuz azalacaktır. Kemah'ın başka mahallelerinde oturan ve barajdan etkilenmeyecek aileler, devlet kurumlarında çalışan, çiftçilik yapan, esnaf olan bu durumdan bizzat etkilenmeyecek gibi gözükse de asıl darbeyi böyle yiyecekleri aşikardır. Nüfus olmayan yerde yatırım olanakları daralacak, ekonomik faaliyetler azalacaktır. (Askerlik şubemiz kapanıyor haberiniz var mı?) Nüfusumuz 2000'in altına düşünce diğer devlet kurumları ihtiyaç olmadığından kapanacak ve çalışanlarda göç edeceklerdir. Bunun farkında olmak her Kemahlının görevi.
Şimdi ulaşım olanaklarından bahsedelim, Erzincan Kemah arasında yapılacak olan baraj ile yol mesafesi iki katına çıkacaktır. Demiryolu hattı kalkacak ve demiryolu ulaşımı bitecektir. Bu konudaki öngörümüz demiryolu hattının Refahiye üzerinden erzincana ulaştırılması ve böylelikle Divriği-İliç-Kemah-Erzincan hattının atıl duruma düşmesi demektir. Sizce yoların yapımının yıllar aldığı, demiryolunun iyileştirilmesinin yıllar sürdüğü günümüzde baraj yapıldıktan sonra bu iyileştirmelerin yapılması kaç yıl sürecektir? Erzincana gitmek artık iki kat masraf halini alacaktır nakliye ve taşıma giderleri iki kat aratacaktır. Evet bu aşamada göl manzarası izlemek paha biçilemezse haklısınız..
Barajın getireceği görsel güzellikten başka ne olabilir diye düşünmek gerek? Aslında insanların hayali göl manzaralı villalar, baraj gölünde su kayağı yapan insanlar, göl kenarında büyük oteller yani gelişmiş ve güzelleşmiş bir şehir.. Fakat bunları başarabilmek için gerekli şartlar ve sermayeye sahipmiyiz? düşünelim.. Yalnız başına izleyeceğiniz manzara, tutacağınız balık size ne kadar keyif verecektir. Dedelerimizin mezarlarının sular altında kalması, yaşadığımız hatıraların sulara gömülmesi, tarih kokan bir şehrin suya boğulması ne kadar doğru?
Tarihimizle övünüyorsak tarihimize sahip çıkmamız gerekmez mi?

Bahsi edilecek bir konu ise yöremizin 1. derce deprem bölgesi olması, yapılacak olan barajlar ne kadar sağlam bir çalışmaya dayanıyor. Araştırmaları ne kadar iyi ve sağlıklı ilerliyor. Ayrıca sular altında kalacak yeraltı zenginlikleri konusunda bir araştırma yapılmış olması gerekmiyor mu?
Akademik, sivil toplum, dernekler ve kişisel boyutta destek bekleyen bir konu içierinde olduğumuz artık her fert tarafından görülmelidir. Barajın etkilerini anlayabilmek ve algılayabilmek adına söz sahibi olacağımız her alan, yayınlanacak olan bir yazı, bir haber, Kemah'ın geleceğinde büyük öneme sahip olacaktır. Sosyal medya, interaktif haberleşme ve iletişim kanallarını kullanarak bu konuda düşüncelerimizi ve teorilerimizi paylamak önemlidir.
Tabi bizlerin bu konudaki öngörülerini çoğaltmak mümkün. Tezlerimizi ileri sürerek karşı tezleri dinleyerek antitezimizi oluşturacağız. Bu konuda güven veren açıklamaları değerlendireceğiz. Ve Kemah için, Kemah'ın geleceği için haberdar olup söz sahibi olaya mücadeleci olacağız..

Bütün Kemahlıların bu konuda duyarlı olması ve öyle davranması dileğiyle...

ESER KAHRAMANhttp://www.facebook.com/groups/377375825631424/doc/377909075578099/






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder